top of page

LİPOSUCTİON
VÜCUT ŞEKİLLENDİRME

      Liposuction “lipos=yağ” ve “suction=emmek” sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur ve “vakumla yağ emmek” anlamına gelmektedir. Vakumlu bir pompaya bağlı özel tasarlanmış kanüller aracılığıyla vücudun çeşitli bölgelerinden yağ emme tekniğidir. Kanüller kullanılarak yapılan liposuction yaklaşık çeyrek asırdır uygulanmaktadır. “Liposhaping, lipoplasty, liposculpture, suction assisted body contouring, suction lipectomy, liposhifting” gibi çeşitli adlarla anılan tekniklerin temelinde liposuction ve alınan yağın gerekli yerlere yeniden enjekte etme yatar. Aslında, tüm yapılan işlemlerde amaç, vücudun çizgilerini değiştirmektir. Hemen tüm bu işlemler temelde liposuction tekniğine dayanır. Birçok teknik kullanılarak yağ emme işlemi gerçekleştirilebilmektedir. Kuru teknik, ıslak teknik, şişirme (tümesan) tekniği, ultrason yardımlı liposuction (UAL), Power-Assisted Liposuction (PAL) tekniği bunların arasında sayılabilir.

       Tümesan teknikte çok miktarda serum, bir miktar anestezik ilaç ve adrenalin ve bazen bikarbonat ile karıştırılarak liposuction yapılacak alanlara enjekte edilir. Bu sayede enjeksiyon yapılan alanlarda uyuşma sağlanır. Bu teknikte genellikle genel anestezi kullanılmasının gerekmediği iddia edilse de, bol miktarda sıvının cilt altına verilmesi hastada rahatsızlık ve ağrıya neden olabilir. Bu nedenle hastalar, enjeksiyon sırasında geçici olarak uyutulabilirler. Tekniğin ameliyat sonrası dönemde hastanın ağrısını oldukça azalttığı ve 16 saat kadar daha anestezinin etkisinin sürdüğü iddia edilmektedir. İşlemde kullanılan bütün kanül tipleri, liposuction yapılacak olan yağ dokusunda delikler açarken hem yağ dokusunu emer, hem de geçtiği alanda çevredeki yağ hücrelerini tahrip eder. Bu nedenle, gereğinden fazla liposuctiondan kaçınılmalıdır, aksi taktirde çökmeler oluşabilir. 

     Temel olarak vücudun hemen her bölgesine uygulanabilen liposuction, bayanlarda en sık karın, kalça ve uyluklar ve diz bölgelerine; erkeklerde ise en sık bel ve karın bölgeleri ile meme bölgelerine uygulanmaktadır. Ayrıca kol, ayak bilekleri, boyun ve ense, yüz liposuction uygulanan alanlardır. Liposuction halk arasında bilinenin aksine, esas amacı kilo vermek olan kişiler için ideal bir teknik değildir. Ancak buna rağmen diyet ve egzersiz yöntemlerine yardımcı olmak üzere zaman zaman kilo vermek isteyen hastalarda da uygulanabilmektedir. Liposuction temel olarak ideal kiloda veya ideal kiloya yakın kişilerde, egzersizle ve diğer yöntemlerle verilmesi pek mümkün olmayan bölgelerdeki estetik olmayan yağ kitlelerinin uzaklaştırılması için kullanılmaktadır. Temel olarak her yaşta uygulanabilse de yağ dokusunun uzaklaştırılması sonucu altı boşalmış olan derinin eski gerginliğini elde edebilmesi için yeterince elastik olması gereklidir. Aksi takdirde cilt sarkmaları olabilir ve bu sarkan derinin ek yöntemlerle alınması gerekebilir. Liposuction yaptıracak olan kişinin öncelikle genel sağlık durumunun iyi olması gereklidir. Çünkü işlem rasgele muayenehanelerde ve polikliniklerde yapılabilecek basit bir işlem değil; aksine ciddi bir cerrahi işlemdir. Liposuctionda temel olarak genel anestezi kullanılsa da küçük alanlar için lokal anestezi kullanılabilir.

       KİMLER LİPOSUCTİON İÇİN UYGUN DEĞİLDİR

 

  • Bağ dokusu hastalıkları

  •  Kan pıhtılaşmasında sorunlar ve kanama bozuklukları

  •  Lupus

  •  Şeker hastalığı

  •  Kalp-akciğer hastalığı, yüksek tansiyon

  •  Depresyon

  •  Aşırı şişmanlık

  •  Yara iyileşmesinde sorunlar

  •  Son 6 ay içinde Roaccutane® kullanan hastalar

  •  Sigara

  •  Alkolizm ve ilaç bağımlılığı

  •  Hamilelik

 

      Kişinin sağlıklı olması aranan ilk koşuldur. Dolayısıyla, kişinin tıbbi geçmişi ve sahip olduğu hastalıklar hassasiyetle sorgulanmalıdır. Sistemik bir hastalık durumunda ise, hastanın doktoru ve ameliyatta bulunacak olan anesteziyoloji uzmanıyla görüşülerek, işlemin yapılabilirliği ve alınacak önlemler kararlaştırılmalıdır. Kan pıhtılaşmasını etkileyen ilaçlar örneğin aspirin, işlemden en az iki hafta önce kesilmelidir, aksi takdirde aşırı kan kaybı, kan toplanması ve aşırı morarma olabilir. Bunların bir kısmı geçici olsa da kan toplanması, yani hematom oluşumu, istenmeyen neticelere, düzensizliklere sebep olabilir. Bir takım bitkisel ürünler de kanama eğilimi yapabilir. Böyle bir durumda hastanın hekimine danışması ve bu maddelerin kullanımını kesmesi gerekmektedir. Bazı önemli hastalıklar vardır ki bu durumlarda kullanılan pıhtı önleyici ilaçlar kesilemez. Böyle bir durumda liposuction yapılmaması gerekir. Genellikle vücuttaki yağ hücre sayısının ergenlik çağından sonra hemen hemen sabit bir sayıda kaldığı düşünülmektedir ve yağ hücre sayısının fazla olduğu alanlarda biriken yağın diyet ve egzersize dirençli olduğu iddia edilmektedir. Erişkinde kilo artışı genellikle yeni hücrelerin oluşmasıyla değil, var olan hücrelerin büyümesiyle gerçekleşir. Yağ hücresi liposuction ile emilerek uzaklaştığında söz konusu hücre tamamen yok olmuştur. Ancak kalan hücrelerin de diyete dikkat edilmediği takdirde yağ depolayarak büyümeleri söz konusu olabilir; hatta eskisinden daha fazla kitle oluşturmaları mümkündür. Bu nedenle liposuction ameliyatlarından sonra egzersiz ve dengeli beslenme çok önemlidir. Elastikiyeti iyi bir cilt çok önemlidir. Ancak yaş tek başına etkili bir faktör değildir. 16-80 yaş arasındaki pek çok kişinin liposuctiondan fayda göreceği düşünülse de, 18 yaşın altında metabolik dengenin tam olarak olgunlaşmadığı ve hastanın vücut ölçülerinin sabitlenmediği için bu ameliyat, 18 yaşından önce yapılmamalıdır. Çok ileri yaşlarda ise liposuction faydalı olsa bile, deneyimlerimiz genellikle ek işlemlerle cilt dokusu fazlalığının alınması gerektiğini göstermektedir.

       Ameliyat Öncesi

     İşlem öncesi yağlanma bölgeleri ve yapısı incelenir, elde edilen sonuçla ilgili ayrıntılar konuşulur. İşlemden önce kilo vermek yararlı olacaksa bu konuda size bilgi verilir. Hastanın geçmişindeki önemli rahatsızlıklar ve sürekli kullandığı ilaçlar varsa mutlaka doktora bildiriniz. Gerekli bilgiler ve iyileşme süreciyle ilgili ayrıntılar konuşulduktan sonra işlem yapılmadan önce 10 gün süreyle aspirin alınmamalıdır. Bitkisel çaylar, E vitamini ve koenzim Q gibi kan sulandırıcı ajanlardan kaçınılmalıdır. İşlem öncesi bir süre aç olunmalıdır. Süre ile ilgili olarak size bilgi verilecektir İşlem genel anestezi, sedasyon ve lokal anestezi veya sadece lokal anestezi ile yapılır. İşlem günü veya bir gece öncesinde duş alınmalıdır. İşlemden önce çalışılacak alanların belirlendiği çizimler yapılır ve kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlayan bazı ilaçlar kullanılır.

       Ameliyat

     İşlem sırasında yağ alınacak bölgelere özel bir sıvı enjekte edilir. Bu sıvı ameliyat bölgesinin uyuşmasını, kanama miktarının azalmasını ve bunlara bağlı olarak yağın daha kolay alınmasını sağlar. İşlem ince metal tüpler ve vakum oluşturmak amacıyla kullanılan şırıngalar veya emici motor ile yapılır. İşlem süresi uygulama bölgesi ve alınacak yağ miktarına göre değişir. İşlem bittiği zaman vücudunuza özel bir korse giydirilir. Bunun amacı kapalı bir alanda gerçekleştirilen işlemin kaçınılmaz bir şekilde oluşturacağı şişliği sınırlamak ve işlem sonrası kişinin daha rahat hareket etmesini sağlamaktır.

KARIN GERME SİTE.jpg

       Ameliyat Sonrası

     Yağ alınan bölgelerden işlemden sonra yaklaşık 12-24 saat süren sızıntıların oluşması beklenen bir durumdur. Bu sızıntılar giderek azalır ve bir süre sonra tamamen kaybolur. İşlemden sonraki ilk 48 saat işlem bolgelerinde ve vucudun genelinde sıvı toplanması (ödem) oluşur. 2 gün içinde giderek artan bu durum 3. günden itibaren azalmaya başlar. Bu nedenle ilk 2 günü istirahat ederek geçirmek yararlıdır. Özellikle ilk gün olmak üzere bir kaç gün süre ile halsizlik ve yorgunluk hissi doğaldır. Sıvı alımına özen gösterilerek bu şikayetler azaltılabilir. Sıvı alımında amaçlanan günde ortalama 2 lt. elektrolit içeren (tuz, şeker -şeker ve tansiyon hastalığınız yoksa-) değişik sıvılar alınmasıdır. İşlem sırasında ve sonrasında enfeksiyona karşı önlem olarak antibiyotikkullanılmaktadır

bottom of page